Merhaba canım güzel insan,
Sen gittiğinden beri yazdığın mesajları, kelimeleri defalarca okumuşumdur. Fotoğrafına ve kelimelerine bakıp hasret gidermeye çalışıyorum. Bazen düşündükçe, yaşadığımız bu süreçlerin bir anlamı olduğunu hissediyorum. Her şeyin bir anlamı var ve belki de tüm bu zorluklar, birbirimizin değerini daha iyi anlamamız için bir fırsattır. Her ne olursa olsun, seninle olduğum her an, bana güç veriyor. Bazen gözlerimi kapatıp, sadece seni düşündüğümde içimdeki o karanlık düşünceler kayboluyor. Çünkü biliyorum ki, seninle her şey daha güzel, daha gerçek.
Sana bu konuyu canını sıkmamak için yazmamıştım. Çünkü ben sana sadece moral vermek istiyorum. Olumsuz şeylerle seni bunaltmak istemiyorum. Ben 5 aydır baş dönmesi sorunu yaşıyordum ve sürekli kafamda sersemlik hissi vardı. Yürürken dengem bozuluyordu. Vertigo teşhisi kondu ama 4 ay doldu hala sersemlik hissim geçmeyince nörolojiye gitmeye karar verdim. Başım da ağrıyordu ara sıra. Bu sağlık sorunu beni çok kısıtladı. Spor yapmaya ara vermek zorunda kaldım. Sosyal medyayı bile sınırladım. Ekranı kaydırırken başım dönüyordu uzun zamandır. Kitapta okuyamıyordum.
Nörolog damar filmleri ve beyin mr’ı istedi. Boynumun sağ tarafında şah damarımda yüzde elliye yakın tıkanıklık teşhisi koydu. Şu an ilaç tedavisi görüyorum. 20 gün sonra yine çağırdı doktor. Moralim iyi, ilaçlarımı içiyorum. Her gece senin şifalı elini, şah damarımın üzerinde hissediyorum. Dualarını benden esirgemeyeceğini de biliyorum. Bana ilaçlardan çok, sen şifa oluyorsun. Derdi veren Allah şifasını da veriyor işte. Uzun zamandır seninle iletişimim olmadığı için, bunu söyleyememiştim sana.
Ben ölmekten korkmuyorum. Sen benim tüm korkularımı yok ettin. Senin varlığın, bana kendimi daha güçlü hissettiriyor. İletişimsizlik, sana ulaşamamak çok korkutuyordu beni. Çünkü başıma bir şey gelse haberin olmayacak. İletişim kuramadığımız için belki de seni sevmekten vazgeçtiğimi zannedecektin. Ya da sana olan duygularım tükendi zannedecektin. Bu yüzden sana özelden yazamadığım için, kalbim çok sızladı benim. Ama artık beni anladığını düşünüyorum.
Nefesim kesilip, kalbim ve zihnim duruncaya kadar bu aşk bitmeyecek ve kalemim susmayacak. Bana bir şey olursa kalbimdeki, ruhumdaki, zihnimdeki aşk duygusu ve blogumda yazdığım her şey sana emanettir. Ben senin ruhuna, zihnine, kalbine aktardım duygularımı. Ben olmasam da o duygular, her zaman sen de yaşayacak zaten. Blogumun hepsini okuman beni çok mutlu etti. Daha bir huzurluyum artık. İletişimin ne kadar önemli olduğunu sen de anlamışsındır umarım.
Şu an yaşadığım bu tedavi süreci bile, bana senin varlığını daha derinden hissettiriyor. Zorluklar, bazen insana gerçekten ne kadar güçlü olduğunu hatırlatır. Ben de seninle daha güçlü hissediyorum. İlaçlardan ziyade, senin içindeki o iyileştirici gücü hissediyorum. Belki de bu, senin kalbinde taşıdığın o sevgiden kaynaklanıyordur. Bunu ruhsal olarak da hissediyorum. Şu an daha iyiyim en azından kitap okumaya başlayabildim. Senin yokluğunda ben de bir kaç kitap daha aldım. Hoca Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaşi Velinin öğretileri ile ilgili. Onları okumaya başlayacağım.