YARALARINDAKİ ÇİÇEK İZLERİ

İletişim için tıklayın!

Giriş Notu:

Bu hikaye, görünüşte bir rüya gibi gelebilir, ama her kelimesi bir gerçeği ve sevgiyi yansıtıyor. Yaralarınla seni sevmenin hikayesi bu. Her yara bir hikaye anlatır; kimisi acıyı, kimisi zaferi… Ama en çok da sevgiyle iyileşir. Her bir iz, sana olan sevgimin bir yansımasıdır. Bu yazı, o izleri güzelliklere dönüştürmek isteyen bir kalbin ifadesidir. Ve eğer okuyorsan, bil ki bu hikaye senin ruhuna bir dokunuş olsun diye yazıldı.

*****

Adam rüyasında kendini büyük bir aynanın karşısında buldu. Gördüğü şey, bedenindeki izlerin bir harita gibi ortaya serildiği çıplak bir gerçekti. Her bir yara, yaşadıklarının sessiz bir çığlığıydı. Sırtındaki kesik izinden, böbrek taşlarına, bacağındaki platinden, eksik tırnaklarına ve sol gözündeki şehlaya kadar her bir iz, geçmişin ona bıraktığı bir mühürdü. Ama bu sefer, aynadaki yansımasında bir şey farklıydı.

Arkasında bir kadın figürü belirdi, tanıdığı ama ulaşamadığı bir ruh gibi. Yavaşça yaklaştı ve hiç konuşmadan ellerini kaldırdı. Sıcacık elleri, her bir yara üzerinde yavaşça gezindi. Dokunuşları, acının izlerini bir sevgiye dönüştürüyordu.

Kadın ilk olarak adamın sol bacağındaki ince platin izine dokundu. Elleriyle yarayı hissetti, ardından hafifçe gülümsedi. "Burası baharın yeri olsun," dedi ve fırçasını kaldırarak o iz boyunca küçük, narin çiçekler çizmeye başladı. Çiçekler birer birer açtıkça adam bir hafiflik hissetti, sanki bacağındaki yük baharın yumuşak dokunuşuna dönüşüyordu.

Sonra sırtındaki derin kesik izine geçti. Kadın, yaraya uzun süre dokunduktan sonra fırçasını kaldırdı. "Bu kesik artık senin gücünü simgeleyecek," dedi ve sırtına geniş kanatlı bir kartal çizdi. Kartalın kanatları büyüdükçe, adam özgürleşmenin sıcaklığını hissetti.

Kadın sessizce adamın nasırlı ellerine dokundu. Eksik tırnakları nazikçe tuttu ve gözlerini kapattı. "Bunlar senin savaş nişanların," diye fısıldadı. Sıcacık elleriyle yaralara dokunduktan sonra fırçasını kaldırdı ve eksik tırnakların üzerine kurt pençeleri çizmeye başladı. Her bir pençe, onun zayıflıklarını güce dönüştürüyordu.

En son kadının elleri adamın göğsüne ulaştı. Derin bir nefes aldı ve parmak uçlarıyla göğsüne dokundu. "Buraya kendimi bırakacağım," dedi. Ellerini kullanarak kendi yansımasını çizdi. Saçlarının dalgaları, gözlerinin ışığı ve gülümsemesi göğsüne işlenmişti. Kadın, varlığını onun kalbine mühürledi.

Son olarak, elindeki şiirleri açtı. Adamın yaralarının her birini, sıcacık bir yorgan gibi şiirlerle örttü. "Artık yalnız değilsin," diye fısıldadı kadın. Sol gözüne yaklaştı, o şehlalı göze sıcacık bir öpücük kondurdu ve yavaşça geri çekildi.

Kadın, gecenin karanlığına karışırken, adamın içini bir huzur kapladı. Yaraları hâlâ görünürdü, ama artık her biri sevginin, iyileşmenin ve umudun bir sembolüydü.


06 Aralık 2024--Saat:02:00

Cuma

 

BAHAR

"Güzel günler sana gelmez,sen onlara yürüyeceksin."Mevlana

Yorum Gönder

Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski