YENİDEN MERHABA

İletişim için tıklayın!

 


Merhaba güzel insan,

2025 yılı girdiğinden beri sana ilk kez yazıyorum. Bu yıl beni hastalıkla karşıladı, ben de sevgiyle kabul ettim. Bir süredir yazacak gücü kendimde bulamıyordum. Şimdi fark ediyorum ki senin geçtiğin yollardan geçiyorum, hissettiklerini hissederek. Hatırlarsan, "Yamuldum" demiştin. "Kaslarım çok ağrıyor, ayı tepelemiş gibi" demiştin. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum. İnsan, başka birini anlamak için benzer deneyimlerden geçmeliymiş.

Bugün sana hal hatır sordum ve sen "Siz ve değerli takipçi yurttaşlarımız da iyidir inşallah" dedin. Açıkçası bu yanıt beni düşündürdü. Sadece bana halimi sormaya çekindiğini hissettim. Diğer takipçileri dahil etmen biraz tuhaf geldi, çünkü onlar burada yok, benimle yaşamıyorlar. Orada halini hatırını soran tek kişi benim, sana özel günlerinde hep destek olan da benim. Buna rağmen beni sıradan biri gibi görmen biraz üzdü. Ben sana içtenlikle yaklaşıyorum ve yaptıklarımı yalnızca sana verdiğim değer için yapıyorum.

Benden korkmana gerek yok. Senin ne kadar naif ve hassas bir kalbin olduğunu biliyorum. Cesur bir adamsın; savaşçı bir ruhun var. Benim ruhum da senin ruhun gibi savaşçı bir ruh. Mücadelelerden kaçmazsın, ama duygular konusunda karışık hissettiğini düşünüyorum. Benim kalbimde hissettiğim ruhani aşkı, sen kalbinde hissetsen var ya, allak bullak olursun toparlayamazsın kendini. Sahada, savaşmak bundan daha kolaydı dersin. :) Böyle güçlü bir duyguyu her kalp, her ruh taşıyamaz. Ben bu aşkın gücüne inanıyorum ve ben bir şeye  inanıyorsam asla vazgeçmem. Hayatın bana çıkardığı zorluklarla hep mücadele ettim, ediyorum da. Eğer bir gün, varlığım seni huzursuz edecek olursa, ben bunu da anlarım. Seni uzaktan izlerim, varlığımı hissettirmem. Ama içten içe biliyorum ki, ikimiz bir aradayken enerjimiz başka oluyor, birbirimizi tamamlıyoruz.

Benim sevgim korkuyla değil, aşkla besleniyor. Bu aşk öyle güçlü ki, öteki tarafta bile sorgulansa, cevabım hep aynı olur: "Onu sonsuz bir aşkla seviyorum." Allah'ın merhametine sığınıyorum ve kalbimdeki bu aşkın yargılanmayacağını biliyorum.

Senin korkularını, sınırlarını anlıyor ve saygı duyuyorum. Ama lütfen beni hafife alma. Ben seni kalbime, tüm güzelliklerinle, arızalı, olumsuz yanlarınla bir bütün olarak aldım. Sadece hissettiklerimin gücüne saygı göstermen benim için yeterli güzel insan. Hikayelerimi ve bazı mektuplarımı, şiirlerimi istediğim gibi, içimden geldiği gibi kurgulayıp yazıyorum. Bunlar seni korkutmasın. Hikayenin içeriğini kalem kimin elindeyse o belirler. Yani istersem yazdığım hikayede seni kendime aşıkmış gibi de yazabilirim. Hatta ikimizi aynı evde de yaşatabilirim. Seni göğsüme yatırıp uyutabilirim de. Bunlar benim hayal dünyamdan dökülen sözcükler. Edebi yazılarda mutlaka kurgu olur. Yazmak bu yüzden özgürlük. Bu mektupta kurgu yok mesela. Edebi bir mektup değil, bu yazdığım mektup.

Ben realist olduğumu yazmıştım sana defalarca. İçin rahat etsin kaygılanma diye yeniden yazıyorum. Bu mektubun tamamı gerçek. Senin bana arkadaşça bir sevgin olduğunu ve bana sadece insan olarak değer verdiğini biliyorum. Kalbinde bana karşı en küçük bir aşk duygusu olmadığını da biliyorum ve bu konuda bir ümit beslemiyorum içimde. Sen bana ayrıcalıklı davranmıyorsun zaten. Herkese karşı nazik, saygılı ve sevecensin. Öyle davrandığını zannedip kasma kendini boş yere ve beni sıradanlaştırmaya çalışma. Sana rahatsızlık vermeden, seni sevmeye çalışıyorum. Birebir iletişimde farkındaysan arkadaşça yaklaşıyorum sana. Sen gerilme, rahatsız olma diye elimden geleni yapıyorum. Ben sosyal medyada herkese nasıl davranıyorsam sana da öyle mesafeli, sizli bizli, soğuk nevale gibi de davranabilirim. O halimden hiç hoşlanmazsın bana inan. Sen beni diğer takipçilerinle eşit görebilirsin. Bu senin takdirine kalmış. Ben sana rol yapamam. Yaparsam kendim olamam sana yazarken. Sana rol yapmaktansa yazmayı bırakmayı tercih ederim. Ben kendime söz verdim. Senin karşında her zaman, tüm içtenliğimle kendim olacağıma. Bu mektubu da senin için rahatlasın diye yazdım. Umarım yazdığım bu mektuptan sonra biraz kaygıların diner. Seni yanlış anladığım falan yok merak etme. Ne hissettiriyorsan onu anlıyorum ben.

Not: Twitter da gizli bir liste yaptım ve sadece seni ekledim o listeye. İsmi ''gönül kapısı'' listenin. Senin attığın twitler o listede sıralanıyor ve ben hepsini sıralı olarak, oradan takip edebiliyorum. Endişen olmasın listeyi ve listede kimin olduğunu sadece ikimiz görebiliyoruz. Listeye seni ekleyince, sana bildirim gelmiştir mutlaka. Bu konuda da kaygılanma diye açıklamak istedim. Seni zor durumda bırakacak bir şeye imza atmam ben merak etme. Buraya yazdıklarımı okuyor musun bilmiyorum açıkçası. Ben senin anlayacağın şekilde sormuştum bir kere. Arkadaşımın bloguna bakabildiniz mi diye yazmıştım ortaya. Sen de bakamadım yazmıştın. Kimseye belli etmeden sadece senin anlayacağın şekilde, mesajımı iletmiştim sana. Sadece ikimizin bildiği bir konuyu başkasının anlamasına imkan yok zaten. Ne kadar özenli davrandığımı bu olaydan da anlayabilirsin. 

Sevgilerimle...


14 Ocak-2025--Saat:17.00

Salı

BAHAR

"Güzel günler sana gelmez,sen onlara yürüyeceksin."Mevlana

Yorum Gönder

Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski