Bu hikayeyi çocuğu olmayan bir öğretmen arkadaşım için yazmıştım. Okuyunca çok etkilenmişti. Çocuk başka bir şey, kelimelerle anlatmak mümkün değil.
Çocuk sahibi olamayanların, çocuk sahibi olabilmelerini diliyorum. Bu mucizevi olayı her insan yaşamalı.
BEBEĞİM
Kadın elindeki hamilelik testine heyecanla bakıyordu.Önce
çizgilerden biri göründü.
Heyecanla gözlerini ayırmadan teste bakmaya devam etti. İkinci kırmızı çizgiyi
de
gördüğü an gözlerinden yaşlar akmaya başladı.Hamileydi buna inanamıyordu.
Hemen telefona sarıldı önce eşini aradı heyecanla ben hamileyim diye çığlık
attı.
Akşam uzun uzun konuşuruz diyerek telefonu kapattı. Ailesini
aradı,arkadaşlarını aradı.
bu mutlu haberi herkese haykırmak istiyordu hatta gidip ıssız bir yerde avazı
çıktığı
kadar bağırmak bile iyi fikir olabilirdi. Aynanın karşısına gitti ve karnını
açarak
okşamaya başladı.
Aradan bir iki ay geçmişti.Bugün ilk defa bebeğin kalp atışlarını dinleyecekti.
Heyecanla hazırlandı eşi de bugün izin almıştı bu özel ana şahit olmak
için. Masaya uzandı karnında ultrason aleti gezinirken heyecanla bekliyordu o
sesi.
Birden o ses duyuldu. İçinde atan başka bir kalp o kadar hızlı çarpıyordu ki.
Birden onunda kalbi hızla çarpmaya başladı. Çok duygulandı.Ne kadar inanılmaz
bir şey diye düşündü.
Kalp kalbin içinde atıyordu sanki. O gün onlar için unutulmaz bir gün
oldu.
Hamileliği beşinci aya girerken bebeğinin içinde kıpırdadığını hissetti.
Önce ürktü biraz ama sonra o kıpırdanmaları beklemeye ve takip etmeye başladı.
Bazen minicik bir ayak karnını iteleyip duruyordu. Eliyle hissediyordu o minik
ayağı
ve okşuyordu.Genel olarak güzel bir hamilelik dönemi geçiriyordu.
Dokuz ay bitmişti. Bir gece aniden karnında güçlü bir sancı hissetti.
Hemen eşini uyandırdı. Galiba küçük misafirimiz geliyor dedi.
Hemen hazırlanıp bebek çantasınıda yanlarına alıp hastanenin yolunu tuttular.
Bir saat geçti sancıları sıklaşmaya başladı. Ne dayanılmaz bir sancı diye
düşündü.
Ama sonra bir an bebeğini düşününce sancısını unutur gibi oldu.
Bebeğin cinsiyetini öğrenmek istememişlerdi. Önemli olan sağlıklı olması erkek
yada
kız fark etmez demişlerdi doktora. Birden bacaklarında bir ıslaklık hissetti.
Hemşireye seslendi hemen müdahale odasına aldılar. Doktor da doğuma girdi.
Derin nefes almasını istiyorlardı. Onların talimatlarıyla 10 Dakika geçmeden
içinde bir rahatlama hissetti. Bebeğini baş aşağı tutmuşlar poposuna
vuruyorlardı.
Bebeği ilk kez ağlıyordu. Heyecandan ağlamaya başladı. Doktor çok güzel bir
kızınız oldu çok da sağlıklı dedi. Bebeği hemen temizleyip başka bir odaya
aldılar.
O da hasta odalarından birine alındı. Hemşireye bebeği ne zaman getireceksiniz,
gögüslerim ağrımaya başladı dedi. Az sonra elinde bebeğiyle hemşire kapıda göründü.
Eşi de heyecanla bekliyordu. Bebeği yanına yatırdı hemşire ve hemen
emzirirseniz
iyi olur dedi. Eğildi kızını kokladı ne kadar güzel kokuyordu.Bu kokunun bir
eşi daha
yoktur diye düşündü. Göğsünü çıkardı ve bebeğine uzattı. Sanki öğretilmiş gibi
bebeği hemen sütünü emmeye başlamıştı. Onu seyrederken bir an gözleri
doldu.
Tarifi imkansız bir duyguydu bu tarif edilemez bir mucize.
Birden saatin zili çalmaya başladı. Bu ses, bu zil niye çalıyordu anlayamadı.
Zorlukla gözlerini açtı ve saati kapatmaya çalıştı.Birden nerede olduğunu,
ne olduğunu, kim olduğunu anlayamadı uyku sersemliğiyle.Sonra yatağa baktı.
Bebeğini aradı gözleri ve hala burnunda bebeğinin kokusuyla,
bunun bir rüya olduğunu anladı.
Kıvrıldı yatağına hüzünlendi,gözleri doldu. Okula geç kalıyordu.
Onu bekleyen başka çocukları düşündü ve burnunda bebeğinin kokusuyla
aceleyle hazırlanıp yeni bir güne daha adım attı...
29-05-2008